ayrılık konuşması

hüzünlü ve duygusaldır diye tanımlayabiliriz. mezun olunca hoşlandığım kıza yapacağım konuşmadır aynı zamanda. hatta kafamda olanları şimdiden yazayım kurgu: (ben)- bu okulu bitirmeme yardımcı olduğun için sana çok teşekkür ederim (kız)- ne yardımı yardım eden hep sendin estağfurullah o nası söz (ben)- istemediğim bi bölümdü istemediğim yerlere gelmek zorunda kalıyordum , bu okula gelmem için bir neden oldun, hakkını asla ödeyemem. (kız)-(şaşırmamış ama şaşırmış gibi yaparak) ne demek istiyorsun? (yüzünü hafif ekşiterek) (ben)-buraya gelme nedenim seninle birazda olsa zaman geçirmekti,seninle olabilmek için geldim. birlikte çalıştık yürüdük vs. bunları yapabildim ve birlikte öyle yada böyle zaman geçirdik.ama bu zamanın sonunda anladım ki oyunun sonuna gelmişiz. kaybedenin belli olduğu bi oyunu oynamanın anlamı yok onun için içimi döküp kaçarak gitmek istiyorum buradan ve beni bölmeden 2 dakika dinlersen çok sevinirim birazcık hatırım varsa.(telefondan o an için çalınabilecek duygusal bir müzik) final: hani 2.lig futbolcuları vardır ya hep büyük takımlara transfer olmak isterler, onun içinde çabalar dururlar biri beni fark etsin de büyük takımlara gideyim diye. işte sende öyleydin benim için, ben 2.ligdeki bir futbolcuyum sen ise 1. ligdeki 3 büyüklersin. nekadar çabalasamda nekadar uğraşsam da beni göremezsin. çünkü oradan birşey çıkacağına inanmazsın. ben ise hep hayal ederim ah bende birgün orada oynasam diye. bazı şeyleri içimde tutmak artık beni rahatsız ediyor. mesela sen wp den bana yazdığın o arkadaşız biz yapma dediğinde ağlamıştım. dinlediğin için çok sağol, bi rahatladım sanki ama şimdi de çok utanıyorum ve yüzüne bakacak yüzüm kalmadı. bir de unutmadan hep gül olur mu , gülmek sana çok yakışıyor.

ben senden daha iyilerine layigim.

can yakar. link

sorun sende değil bende

hayatımın geri kalanına baktığımda hatırladığım tüm yol ayrılılıklarında susan taraf olmuşum. içimde kıyamet kopmuş, yolu ayıran taraf ben olmayı istemişim hep ama hiç yapamamışım. neden? çünkü düşünebiliyorum. benim gibi yolu ayıramayan insanlar, düşünebiliyoruz maalesef. kendimizden pay biçiyoruz, üzülür, kırılır, kahrolur diyoruz. sonuç olarak her şeyden geriye, bize kalan tek şey; o yol ayrılıklarında söyleyemediğimiz içimizde kalan, içimizi karartan, içimizi darmadağın eden sözler. o sözlerin içimizde yankılanışı, durmak bilmeyişi ve ne kadar büyürsek büyüyelim bu duruma bir çözüm bulamayışımızla yaşlanıyoruz.

erkeklerin ki genelde olmuyorla başlar. bende zamanında sevdim hem de çok ama bir olmuyor lafına gittim. gurur mu desem ne desem öyle bir şeydi işte. en çok sevenken bir anda giden ben olmuşum yazık :(

(bkz: benden daha iyilerine layıksın) (bkz: beni kötü hatırlamanı istemiyorum)

+sen ve ben, yani biz hakkında ne düşünüyorsun? bitsin mi istiyorsun? -bilmiyorum. seni üzüyorum farkındayım. sana ayırabilecek vaktim yok. aramızda bir aşk olduğunu da düşünmüyorum. devam etmek istemiyorum. +peki. iyi geceler. daha fazla ne söylenebilir ki? en zor zamanımda yanımda yoktu, sadece birazcık yanımda olmasına ihtiyacım vardı oysa.

her sey acikca konusulmalidir yoksa insanin içinde kocaman kapanmayan yara kalir. sonra efkar sureci başlar

aşkım ayrılalım mı ben senden daha iyilerine layığım

ne kadar düşünsende ne kadar içindekileri döksen de sürekli eksik kalan bir şeyler olduğunu düşüneceksin. her iki taraf içinde geçerli bir şey bu. ne giden ne kalan ayrımı yaptım.

cümleye "ya kadir artık" diye başlıyorlar aq. bi stil değiştirin be

Benim hâlâ umudum var (bkz: son kez sarılmak)

bende seni seviyorum ama senin bana verdiğin değer kadar ben sana deger veremiyorum bu da beni üzüyor kendine iyi bak ve hep gülümse anlayan biri bana bunu açıklasa keske

+ayrılmak istiyorum -tmm sg oc

hiç değişmeyen nesilden nesile havvadan günümüze aktarılan o mükemmel söz: "üzgünüm ama ... "

boğazım düğüm düğüm oldu ve kendimi zorlayarak gözlerinin içine bakmaya zorladım, gördüğüm manzara beni daha da çok yaraladı çünkü aşk dolu gözlerle tutkuyla ne diyeceğimi bekliyordu. o anda sanki nabzım atmıyordu ve bacaklarım tutmuyordu felçli gibiydim ve o gözlerin karşısında büyük bir dalga karşısındaki denizciler gibiydim cesaretimi topladım ve... +ayrılmak istiyorum dedim. şok oldu başta sen ciddi misin dedi bir süre anlam veremedi olanlara ve bir sure sonra gözleri dolu bir şekilde -neden? dedi +öyle gerekiyor çünkü mesafeler bize engel olacak sen gidiyorsun... dedim -tamam öyle olsun. ama sana son bir kez sarılmak istiyorum dedi sarıldık sonra ona teşekkür ettim adeta lösemili bir çocuk yorgunluğuyla sonra beyler bana en çok koyan da o birbirimize sırtımızı dönüp gitmemiz varya işte o anki duyguyu yerin dibine gitseydim de yaşamasaydım...

adam akıllı ayrılsa eyw derimde.pezevenk ayrılmak istiyorum demiyorda bugün sınıftan bi kızla dersten çıkıp kütüphanede çalıştık sonrada kızlara baktım taş gibiydiler fln demişti..

zaten ayrılacaksın önemli olan kısa ve net olması -siktir git amk veledi!

nasil yapacagini bilememek.......

çoğumuzu 1 mesaja layık gören insanların, bir türlü yapamadığı kendi açtıkları yaraya birde pansuman yapmaya çalışır gibi konuştukları zaman dilimi. ulan madem yapıcaksın bu konuşmayı biraz insan ol da gel yüzümüze söyle mesaj ne lan mesaj bu kadar mı korkaksın bu kadar mı değersizdim gözünde dedirtiyor ve bunu hiç olmadık anlarda yapıyorlar bir ramazan sabahı çalışıyorsun öküz gibi günaydın mesajı atmışsın bi şair görse kendi şiir kitabına koyar o derece mutlusundur sabah gözünü açıyor mesaja bakıyor umrunda değil tabiki ve şunu diyor özür dilerim ben artık yapamıyorum ayrılalım sana ise sadece eyvallah demek düşüyor adaletini sikeyim dünya bi sigara uzatın ordan yine sinirlendim aq

işte o zaman belli eder insan kendini bence . karakteri orada ortaya çıkar.

anlatamam usta sözüm var ama hep çok sevenler bir bankta terkediliyor.ve ben o banka hala arasıra gidip onun gelmesini bekliyorum saatlerce.hem belli mi olur belki bir gün karşılaşırız o bankta

kız erkek kim olursa olsun şu konuşmayı telefondan yapmayın da ne yaparsanız yapın abi.

üzgünüm buraya kadar, biz bittik

yazık etmişsiniz, oysa mesafe aşkınızı yaşamanıza engel olmamalıydı. hemde sevdiği kişi tarafından sevilmenin zor bulunduğu bir dönemde.

kendine iyi bak... dedi sadece ve çekti gitti. ağzımı açamadım

-daha iyilerine layıksın -üzülmeni istemiyorum -anla artık -nolur daha fazla birbirimizi yormayalım

görüşürüz dedi gerek yok dedim anlamıştır herhalde

biz oralari daha islemedik,cikma teklifindeyiz biz

"bazı şeylerin artık tadı kalmadı..." diye başlar ve siz bu cümlenin sonunu aslında bilirsiniz ama bir ihtimal sonu değiştirebilmek adına ve onunla son kez konuştuğunu bildiğin için sorulan "ne gibi şeyler" sorusuyla devam eder.

belki de ilk defa birine sırf sizi bırakıp gitmesin diye hayatınızdaki herkesten sakladığınız zayıflığınızı ona bağıra ağlaya söylemenize neden olur

ve genelde terkedilen tarafın "benim hayata tutunduğum tek dalım sensin" dediği olaydır

"sen daha iyilerine layıksın ama..." diye başlar

insanın yutkunamadığı anlardır hemde seviyorsa çok zordur. bide elveda dedikten sonra ki sessizlik anlatılmaz.

sorun bende değil sende

bence bu konu için bir kitap yazılsa yetersiz kalır. gerçi ayrılık dediğimiz olaydan sonra istediğinn kadar içini dök ne anlıyor ne de senin içinde söylenmemiş cümlelerin kalmasına engel oluyor. saatlerce konussakta bazen içimizde birikmiş bazı cümleler kalıyor.biz buna güven sarsılması,zamanın boşa geçmesi,yanılgı,pişmanlık diyoruz. aslında kavramları biliyoruz ama anlatamıyoruz. bazı olayların alfabede karşılığı olmuyormuş. mesela sen gitme diyorsun ama o algılamıyor ya gitme kelimesinin anlamını bilmiyoruz gitme eylem yerine geçmiyor yada karşımızdaki fena halde yarım bırakmaya yemin etmiş bizi. hemen hemen hepimiz yaşamızdır o son an acaba geri döner mi anlar mı hatasını diye bazen bir konusma penceresini açık bırakıp bekleriz. bunu bazen arkasını dönüp gittikten sonra köşeyi dönüp kaybolana kadar belki bir ümit döner pişman olur diye bekleyerek yaparız. bazende elbet pişman olur diye kendimizi avuturuz. bence giden bir defa gitmeye yeltenen bir daha dönmeyi düşünmüyor dönsede eski tadı vermiyor. konuyu dağıtmadan toparlayım sözlük ayrılık konuşması yok bence ona başka bir isim koyalım (bkz:arınma konuşması). yanlış insana ait duygulardan arınıp geçen zamanı sadaka niyetine düşünüp hakedecek birine tertemiz çıkmak için yapılan son konuşma olsun. içimize kalan sözler cümlelerse bir ameliyat izi olarak kalsın bizde kalsın ki bilmediğimiz denize balıklama girmeyelim bir daha. selametle.

seni seviyorum dedim sevgi bazen yetmiyo dedi

bide bunun her ıkı taraf severken yapılanı var.. acıklamak isterdim ama suan yazarken bile aklıma geldı dayanamadım yine. . ayrılmayın olum ya😢😢😢😢

what can i do sometimes. and it's the love that's the love. something happened. everything's something happened. but anyway now it's in the tabela. we have this seen the it's the action. now it's second relationship. and,1 sex more. i don't want see the back. i want to see the front. and,i hope saw tomorrow my lovely

benimkiler hep ' dostça ayrılalım, karşılaşırsak selamlaşacak yüzümüz olsun ' diyerek ayrılıyor. hem tepiyor hem açık kapı bırakıyor anlamadım ki

içim rahat bu kez sen beni terkettin bu kaçıncı gidişin bu kaçıncı terk edişin bilmiyorum ama son terk edişin bu terkedişin . kapat amina kodumun telefonunu ağlama sesleri üüü üüğğ

bak sen daha iyilerine layiksin diyerek başlarlar kendine iyi bak diye bitirirler.

yapamadığım konuşmalardır... ayrılmak için sevgili şart tabi

sen çok iyi birisinle başlayıp arkadaş kalmak istiyorumla devam eder. ulan orospik, ben daha hicbir arkadaşımla öpüşmedim, elele gezmedim, romantik anlar geçirmedim nasıl olcak bu arkadaşlık

ben sana değil sen bana layık değilsin diyip ters köşe yapan adam gibi adamlar?

genelde karşı taraf yapar bende aşağılarım

son sözü söyledikten sonra yüzüne karşı ibrahim tatlıses'ten "bir ayrılık şarkısı seç" açmak.